Pall, 5G’nin saniyede çok miktarda bilgi taşımak için çok yüksek darbeli olacak şekilde tasarlandığını çünkü bilgiyi taşıyanın titreşimler olduğunu, konu ile ilgili telekomünikasyon endüstrisi tarafından hazırlanan güvenlik kılavuzlarında sahtekârlık yapıldığını, çünkü bunların biyolojik etkilerden hiç bahsetmediğini ifade ediyor.
Pall, 5G için kullanılan elektrik dalgalarının binalara iyi nüfuz etmediğini, bu sebeple milyonlarca 5G anteninin evlere, okullara, kiliselere, işletmelere yakın bir yerlere kurulmakta olduğunu, bu dalgalardan kaçmanın imkânsız hale geleceğini, bu dalgaların insan beyninin işlevini ve EEG aktivitesini etkilediğini, hayvanlarda da birçok iç organın işleyişini bozduğunu yazıyor.
Pall, ‘En kötü altı kâbusum’ başlığı altında, şu uyarıları yapıyor:
- Hızlı ve geri döndürülemez bir çarpışma olursa, insan üremesi sıfıra yakın dereceye kadar düşebilir.
- Kollektif beyin fonksiyonlarımız çökebilir.
- Çok erken bir şekilde Alzheimer ve demanslar başlar.
- Küresel çapta otizm ve hiperaktivite yaygınlaşır.
- İnsan gen havuzunda büyük bir bozulma meydana gelir.
- Bütün yaş aralıklarında ani kalp ölümleri gerçekleşir.
Pall şu bilgileri de veriyor:
“İngiltere’de bir ambulans hizmeti tanıtılırken, ambulanslarla hizmet verdikleri hastaneler arasında 5G iletişimi kullanılacağı gururla duyuruldu. İlk ambulans, İngiltere’nin West Midlands bölgesinde Coventry’de faaliyete geçti. Ambulans personelinin üçü, 11 gün içinde intihar etti!
Hollanda’nın Kuzey Frizya bölgesindeki sığırlarda iki defa büyük panik oluşumu meydana geldi.
Almanya’da, sığır ve koyunlarda tuhaf, agresif davranışlar kaydedildi.
Rotterdam yakınlarındaki bir parkta 5G testinin yapıldığı üç gün boyunca, yüzlerce kuş aniden öldü.
Hem Almanya’da hem de Fransa’da, anormal el ve parmak yapısı hatta eksik eller veya eksik kollar gibi anormal uzuv gelişimini içeren bir dizi olağandışı insan doğum kusuru var.
Bunların her biri için 5G radyasyon etkisini araştırmak gerekir. Rus araştırmacıların beyaz fareler üzerindeki araştırması, ani kuş ölümlerinin, 5G dalgalarına maruz kalmaktan ve ani kalp durmasından kaynaklandığını gösteriyor.
Gökyüzünden düşerek ölen ikinci bir büyük kuş salgını, geçen Ekim ayında Coventry’de 5G’ye bağlı ambulansların kullanıma açılmasından kısa bir süre sonra meydana geldi. 5G antenleri açıldıktan sonra kuşların Coventry hastanesinin yakınlarına düştüğüne dair raporlar vardır.
Böcekler 5G EMF’lerden büyük ölçüde etkilenecektir. 5G, muhtemelen büyük yangınlara neden olacaktır. Elektromanyetik dalgalar, hücre içi kalsiyum seviyelerinde büyük artışlar üreterek bitkileri etkiler. Bu da bitkilerin hafif bir benzin spreyi püskürtülmüş gibi yanmasını sağlayabilir.
Dünyanın en eski 5G dağıtımlarından bazılarının gerçekleştiği Güney Kore’nin doğu kıyısındaki beş şehir, 5G sistemlerini açmıştı 3 Nisan 2019. 1 Nisan gününden sonra aynı şehirlerde benzeri görülmemiş beş yangın meydana geldi.”
Bu makale yayınlandığında, Avustralya’daki büyük yangın devam ediyordu, Trabzon’da 50 farklı noktada ve aynı anda yangınlar çıkmamıştı…
Alon musk’ın bunu tasarladığı dönemde dünya yörüngesinde bulunan uydu sayısı 1,500 bile değildi. Ayrıca o dönemde uzayda çöp haline gelen ve uzay çöplüğü olarak bilinen bölgelerde boş boş gezinen uyduların sayısı ise tam 2,600 dü. Bu kadar büyük bir karmaşanın içinde dünyanın roket yakıtını harcayarak bir uydu ağı kurmak haliyle herkesin kalkışabileceği bir proje değildi ve Alon Musk bunu yaparak dünya tarihine geçmek ve dünya yönetimini siyasetçilerin elinden almak istediği kesindi. 22 Şubat 2018 tarihinde gerçekleştirilen ilk fırlatmada, Tintin A ve Tintin B olarak adlandırılan ilk iki Starlink uydusu California, Vandenberg Hava Kuvvetleri Üssü’nden yörüngeye fırlatılmış ve başarıyla göreve alınmıştı.
Starlink, dünyanın dört bir yanında internet erişimi sağlamayı amaçlayan bir projeydi ve 2017 yılında başlayarak 2024e kadar olan dönemde uyduların çoğu fırlatılmış ve yörüngesine yerleştirilmişti. Bu tarihin sonrasında insanlara Amazon ormanlarında, Büyük okyanusta veya Sahra Çölü’nde gönül rahatlığıyla kaybolabilirsiniz eğer bataryası dolu akıllı telefonunuz var ise artık kaybolma ya da bulunamamanız mümkün değil diyerek onlardan destekler alınmıştı.
Starlink projesi hayata geçirildikten sonra dünyadaki internet hizmeti sağlayıcılarının o günlerde var olan 600 milisaniyeye ulaşan gecikme süresini 25 milisaniyeye indirmeyi başarmış ve bu teknolojiye sahip olan bölgeler dışındaki alanların verilerini kontrol etmeye başlamıştı. Şöyle ki Starlink Projesi kapsamında kalmayan bölgelerden birinde internet üzerindeki bir veri aktarmaya kalkıldığında satrlink üzerinden yapılan müdahele onun tam 24 katı daha huzlıydı ve bununla aleyhinize düzenlenen bir bilgiyi yakalayıp istediğiniz bir şekilde düzelterek hedefe vardırmanız mümkündü.
1990’larda teknolojilerin bilinen ivmeleri hakkında deneysel veriler toplayıp bu verilerle matematik modellemeleri geliştirmeye ve bütün paradigma değişimlerini, üstel artan bilimsel hızı bu modellemelere dayandırıyor ve elde ettiği verileri dipnotlarla paylaşıyorlardı. İnsan kendi kaynak koduna ulaşıp biyolojik temellerimizi salt bilgiye çevirerek evrenden çıkardığımız bilgiyle birleştirecek ve tekilliğe doğru adım adım ilerledik. Bunun ardından yapay zekanın satranç ustalarını yenmesiyle başladı çok şey. Artık makinelerin insanın sahip olduğu biyolojik niteliklerin temel özelliklerinin çok üzerinde bir yere sahip oldu.