Erdemin o sırada aklına olayın gerçekleştiği günde yaşadıkları bir başka olay geldi. Şehirde sular kesildiğinde halk sokaklara çıkmış ve susuzluğun sebebiyle ilgili sosyal medyada ve yapay zekanın halka manipülasyon için kurdukları sosyal medya da çıkan haberlerin doğruluğunu araştırmakla meşgul idiler. Özellikle YSM (Yapay Sosyal Medya) aynı anda 3 trilyon paylaşımını analiz edip halkın ruh MR’nı çekiyor ve onları kızdıracak ve yönetime karşı kışkırtarak düşman edecek haber ve yorumları piyasaya sunuyorlardı. Herkesin paylaşımlarına uygun ve halkı zıvanadan çıkaracak haberleri onların cep telefonu ekranlarına düşüyor ayrıca herhangi birinin kasıtlı yazdığı yalan haberi alarak sanki gerçekmiş gibi parlatarak sunuyor. Bu haber ve paylaşımları okuyan halkta hiç düşünmeden tepkisini yakıp yıkarak gösteriyor bir dakika düşünmek için bile zaman harcamıyordu. Neredeyse tüm paylaşımlar makineler tarafından kurgulanıyor ve farklı belgelerdeki görüntüler kolajlanarak sanki gerçekmiş gibi manipülasyon amaçlı olarak sunuyordu. Bunları anlık tekzip yapsanız bile kimse umursamıyor ve herkes bile bile yalana inanmayı tercih ediyordu.
Erdem ile Ömer Alfa (ANA) bilgisayarın neden çalışmadığını ya da komutlara neden cevap vermediğini anlamaya ve bulmaya çalışırken ekip arkadaşlarını da onlara yardım etmekte ve herkes görevini yapmaktaydı. Bu arada ekipte sosyal medyadan sorumlusu olan arkadaşları da om alanda sörf yapmaktaydı. Bu arkadaşları ekibin şakacısı ve şüphecisi olduğundan arkadaşları tarafından oldukça az ciddiye alınmakta idi ve sırf bu yüzden ona septik diye ad takmışlardı. Necmi bu su kesilmesi haberin birkaç yerde farklı şekillerde sunulduğunu fark etti ve arkadaşlarına dönerek bunu anlatmak istedi. Daha önceden de arkadaşları arasında kurduğu komploların fos ve asparagas çıkması nedeniyle kimse onu dikkate almıyor ve hatta onunla dalga geçiyorlardı. Necmi’nin bu ısrarlı tavrı daha öncekilere hiç benzemiyordu. Şüphe ettiğini söylediği şeyleri Erdem dahil herkesin görebileceği şekilde ortadaydı. Diğerleri de kendi hesaplarından sosyal ağlara girdiklerinde benzer manipülatif haberlerle karşılaştılar. Haberlerin en ilginçlerinden birisi biraz önce Erdem’in zemin katta elektrikleri kesmek için panoya vurduğu yangın söndürme tüpünün ve kısa devrenin görüntüleriydi. Bu görüntülerin üzerinde haber başlığı olarak seçilen cümle ise olayın aslını bilmeyen sıradan bir vatandaş için oldukça kışkırtıcıydı. Haberde; ‘Halkın susuzluğunu hiçe sayan belediye görevlisi su sistemine elektrik sağlayan paneli umarsızca patlattı’ yazıyordu. Bu başlığın altındaki görüntü yaklaşık bir saat önce panoyu patlatan Erdem’in gerçek görüntüsü idi. Erdem bu görüntülerin nasıl çekilmiş olabileceğini düşünürken aklına kameraların kendisini takip etmekte oldukları geldi. Evet kameralar görüntüleri kaydetmişti ancak bu görüntüleri sosyal medyaya kim servis etmişti. Kim olacak sisteme kim müdahale etmiş ise oydu bunu yapan ve bunun içinde şu an açmak için uğraştıkları ve açılmamakta ısrar eden bu ana bilgisayar çekip servis etmişti olabilirdi bu görüntüleri yeni sosyal medya ortamına.
Bir müddet daha uğraştıktan sonra ekip merkez bilgisayarın çalışmayacağını anlayarak başka bir bilgisayarı devreye almaya karar verdiler. Bunu sesli bir şekilde tartışmaya başladıklarında hayret edilecek bir şekilde alfa bilgisayar tepki vermeye ve kendiliğinden faaliyet göstermeye başladı. Ne olmuştu da ekip eyleme geçmeye kalktığında bilgisayar kendiliğinden çalışmaya başlamıştı. Bu olay üzerine Erdem’in aklına Antonia Garcia Martinez geldi. Ne alakası var diye düşündü kendi kendine, zira bu kişi 2018 yılında Google nin üst düzey yönetiminde yer almışken istifa eden ve bir adada inzivaya çekilen biriydi. Okuduğu bu haberi dün gibi hatırlıyordu. Neydi haber BBC belgesel ekibinin ‘’Silikon Vadisi’nin Sırları’’ adlı çekimi yaptığı sırada Antonia Garcia Martinez’in açıklamasıydı ve gerçekten de kan dondurucuydu. Haberi hatırlamaya çalıştığında ilk etapta şunlar geldi aklına, Facebook’un eski üretim müdürlerinden birisi olan Antonia Garcia Martinez, Silikon Vadisi, Facebook’taki işinden istifa edip Kanada yakınlarında satın aldığı Orcas Adası’ndaki geniş arazisine taşındı ve inzivaya çekildiğini açıkladı. BBC ekibinin ‘’Silikon Vadisi’nin Sırları’’ belgeselinin çekimini yapan ekibe verdiği mülakatta Martinez: ‘’Çok kısa bir süre içinde dünyanın neye benzeyeceğini gördüm ve bu bana yetti. Gelecek 30 yıl içerisinde dünya nüfusunun yarısı işsiz kalacak ve işler çirkinleşecek, böylece insanlığın ürettiği medeniyet tamamen çökecek işte bu yüzden ben de işimi gücümü bıraktım ve buradayım.’’ diyordu.
Haberin devamında ise şu alt başlık yer alıyordu,
Antonia Garcia Martinez’in aklında ne var?
Çoğu insanın hayal ettiği bir işe sahip olduğu düşünülen Antonia Garcia Martinez’e ne oldu da bir anda her şeyi terk edip bir ada satın aldı ve beklediği felakete yönelik hazırlık yapmaya başladı. Martinez, “İnanın ben gelecekten geliyorum. Daha yeni San Francisco adlı zaman makinesinden çıktım. Dünyanın gelecek 5–10 yıl içinde neye benzeyeceğini gördüm. Şu an size inanılmaz gibi gelen şeyler çok yakında gerçek olacak” diyor ve ileri teknolojiyi gördüğü ve bütün bunları geleceğe dair değerlendirdiğinde ona ürkütücü hatta yok edici gelmiş olabileceğini düşündürüyordu.
Antonia Garcia Martinez röportajın devamında ise şunları söylemişti; “Siyaset ve teknoloji arasında ciddi bir yarış söz konusu. Şu anda teknoloji açık ara önde gidiyor. Teknolojik gelişmelerin sonucunda çok sayıda kişi işini kaybedecek. Bu durumun önüne geçip oluşacak sefaleti önleyecek sosyal politikalara dair ise hiçbir çalışma yok. ‘’Şu an sadece ABD’de 300 milyon silah var. Bu da neredeyse kişi başına bir silah düşüyor demek. Bu silahların büyük kısmı da ekonomik açıdan avantajlı konumlarını yitiren kişilerin elinde ve sonunun ne olacağını tahmin etmek zor değil. Yakın bir gelecekte yaşanacak sosyal patlamadan sonra insanlar paraya değil, 5.56 mm’lik mermilere değer verecek” diyordu.
Bu röportajı okuduğunda akla zarar bulan Erdem ve fakat röportajda anlatılanların yaklaşık 12 yıl sonra gerçekleşmekte olduğunu hayret ile izliyor olmanın şaşkınlığını yaşıyordu. Peki bu oluşumun arkasındaki olay neydi sorusuna cevabı ise Alon Musk’ın Starlink projesiydi dedi kendi kendine. Alon Musk’ın SpaceX şirketine, Starlink projesini 2015’te hayata geçirmiş ve 2017’de ABD hükumetinden gerekli izinleri almıştı. Alon Musk’ın amacı, dünya yörüngesine toplam 4,500 e yakın uydu fırlatarak küresel internet ağı kurmak ve oluşacak 5G ve 6G teknolojileri ile dünyaya hükmetmekti. Bu amacı için önce uyduları fırlattı sonra da 5G ve 6G teknolojilerini dünyaya kabul ettirebilmekti. Yine Erdemin o dönemden hatırladığı bir yazı siyaset ile teknolojinin ve hatta ahlaklı bilim insanlarının 5G ve &G teknolojilerine ne kadar karşı olduğunu da göstermesi bakımından önemliydi.
Erdem bilgisayarı çalıştırdıktan hemen sonra 17 Aralık, 2019 tarihli Martin Pall’ın yazdığı makaleyi aramış ve onu yeni baştan okumuştu. Makale aynen şöyleydi; Washington Devlet Üniversitesi Biyokimya ve Temel Tıp Bilimleri Profesörü Martin L. Pall, 17 Aralık, 2019’da, yani dünyanın henüz koronavirüs salgınından haberi yokken, elektromanyetik dalgaların insan vücuduna etkisi üzerinde bilimsel bir makale yayınladı. Martin Pall, 5 G teknolojisinde kullanılan elektromanyetik dalgaların frekansı artırıldığında bunun erkekte üreme yeteneğini, kadında doğurganlığı düşüreceğini, nörolojik ve nöropsikiyatrik etkiler oluşacağını, “programlanmış hücre ölümü” gerçekleşebileceğini, kalp ritminin bozulacağını, serbest radikal hasarı ve ağır kanser vakıalarına sebep olacağını belirtiyor.